Tuqßa DiNç
İyi EğLenceLer  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Kumuk TürkLeri
  KumukLarın DiL Ve Edebiyatı
  KumukLarın ALfabesi
  KumukLarın DinLeri
  Kumuk MüzikLeri
  Kumuk MuhacirLeri
  KumukLarın HaLk Hareketi: TengLik
  KumukLarın YemekLeri
  Kumuk Tarihinin KronoLojik Sırası
  KumukLarın Arması ve Haritası
  TÜRK DÜNYASI
  ALtay TürkLeri
  Başkurt TürkLeri
  Çuvaş TürkLeri
  Kırgız TürkLeri
  Nogay TürkLeri
  Özbek TürkLeri
  Tuva TürkLeri
  Türkmen TürkLeri
  Yeni Uygur TürkLeri
  Hakas TürkLeri
  Kırım TürkLeri
  ALfabeLer
  Site Sahibi Hakkında BiLgi
KumukLarın DiL Ve Edebiyatı

Kumuk edebiyat tarihçileri, Kumuk edebiyatının XV. yüzyılda yaşamış olan şair Ummu Kamal (Ümmî Kemal) ile başladığını, o devre kadar ise Kumukların edebiyatının Umumî Türk Edebiyatı ile birlikte mütalâa edilmesi gerektiğini söylerler. Osmanlı devletine de gelen Ummu Kamal, eserlerini Kumuk Türkçesiyle değil, Osmanlı Türkçesiyle yazmıştır. Osmanlı Türkçesi, ünlü Kumuk şairi Yırçı Kazak'a kadar Kumukların yazı dili olmuştur. Bu devirde yetişen Kumuk şairleri arasında Amanhor (1670-1706), Miskin Halimat (XVIII. yüzyıl) ve Kakaşuralı Abdurahman (XVIII. yüzyılın sonu- 1870) sayılabilir.

Yırçı Kazak (1830-1879), Yeni Kumuk Edebiyatının temelini atmıştır. Kumuk Türkleri arasında geniş bir şöhrete sahip olan Yırçı Kazak, şiirlerinde hak, doğruluk, yiğitlik, aşk gibi temaları işlemiş, bu arada halkı ezen beyleri de hicvetmekten geri kalmamıştır.

Başka kayda değer bir Kumuk şairi ve din âlimi Abusupiyan Akayev (1870-1931)'dir. Akayev, şiirler yanında dinî eserler de yazmıştır. Kumuk bilim adamlarından Hasan Orazayev, onun Payxamarnı Yolu Bulan (Peygamberin yoluyla) adlı eserini Mahaçkala'da, 1993 yılında yayımlamış bulunuyor. Orazayev, bu kitapta Akayev'in sosyal, politik konulardaki makalelerini; kitaplarına yazdığı önsözlerini, mektuplarını, çeşitli şiirlerini, dinî konulu yazılarını bir araya getirmiş.

Kumuk edebiyatı son zamanlarda çeşitli nevilerde ilerleme göstermeye başlamış olup pek çok şair, edip, hikâyeci ve romancı yetişmiştir.

Bir edebiyat ve sanat dergisi olan Tangçolpan, 1917 yılından beri yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan şiirler, hikâyeler ve çeşitli sanat yazıları, Kumuk edebiyatının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Yine 1917 yılında çıkarılmaya başlanan Yoldaş gazetesi de, normal gazete işlevinin yanında edebî gelişmeye hizmette bulunmaya devam ediyor.

Kumuk halk edebiyatı zengin mahsulleriyle nesilden nesile geçerek halk hafızasında canlı bir şekilde yaşamaktadır. Bu mahsuller arasında yır adı verilen destanî mahiyetteki şiirler önemli bir yer tutar. Yırlar, hem edebî zevke hitap eden hem de öğretici nitelikli şiirlerdir. En tanınmış yır şairi, yukarıda sözü edilen Yırçı Kazak'tır. İkinci önemli nazım şekli sarın denilen dörtlüklerdir. Sarınlar, bizdeki mani türünün karşılığı olup düğün ve eğlencelerde veya münasip bulunan her fırsatta irticalen veya ezberden söylenir.

Kumukların zengin bir atalar sözü ve deyimler hazinesi vardır. Çeşitli kaynaklarda bunlardan binlercesi tespit edilmiş bulunmaktadır.

Kumuk halk edebiyatı mahsullerini derlemeğe ilk teşebbüs eden kişinin, kendisi de Kumuk Türkü olan şair ve mütercim Mehmed Efendi Osman (doğumu: 1843) olduğu kabul edilmektedir. Meşhur Altayist G. J. Ramsted de Kumukça üzrende çalışmış ve 1904 yılının son aylarında bizzat geldiği o zamanki Xasavyurt'a bağlı Yaxsay köyünde Kumukların dili, edebiyatı ve şifahî halk edebiyatı mahsullerinin zenginliğini incelemiş, bir çok metinler derlemiştir. Ramsted'in asıl maksadı, Kumuk Türkçesinin Kuzey Kafkasya'da geniş bir yayılma alanı bulmasının ve başka yerli halkların da bu şiveyi kullanmasının sebebini araştırmak olmuştur. Bazı sebeplerle uzun yıllar yayımlanamamış olan bu materyalleri, Emine Gürsoy Naskali İngilizce tercümeleriyle birlikte bir kitap hâlinde l991 yılında Helsinki'de yayımlamıştır.k ünsüzüne karşılık Kumuk Türkçesinde, Güney grubunda olduğu gibi g bulunması (meselâ: gişi "kişi", gel- "gelmek", gör- "görmek" v.b. gibi) ve şekil bilgisi bakımından ise gelecek zaman eki olarak -(a)caq /-(e)cek (ancak bu çekimde de olduğu gibi Teklik ve çokluk I. şahıs ve çokluk 2. şahıs ekleri Azerbaycan Türkçesindekinden farklıdır: Kum. gelecekmen "geleceğim" = Az. geleceyem; Kum. gelecekbiz "geleceğiz" = Az. geleceyik; Kum. geleceksiz "geleceksiniz" = Az. geleceksiniz gibi) eklerinin kullanılması gösterilebilir.Ю harfi, kelime ve hece başında hem yu, hem de ses grubunu temsil edebiliyor. İçerisinde kalın k veya g ünsüzleri bulunmayan ЮЗ =yüz "yüz" gibi kelimelerde, bu yüzden okuma güçlükleri baş gösteriyor. Üstelik aynı Ю harfi, ince sıradan kelimelerde "ü" ünlüsünü karşılamak için de kullanılıyor. Benzer durum Ё harfi için de geçerlidir.

Kumuk Türkçesinin Türk lehçelerinin hangi grubuna dahil olduğu konusunda Türkologlar çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Görüşlerdeki ayrılık, bu lehçenin alt gruplardan hangisine girdiği noktasında toplanmaktadır; yoksa hepsinin ittifak ettikleri gibi Kumuk Türkçesi, temel olarak Kuzey-Batı (Kıpçak) grubuna dahildir. Ancak coğrafî konum ve sıkı münasebetlerin bir neticesi olarak Güney grubundaki Azerbaycan Türkçesine doğru yakınlık ve benzerlik gösteren bazı özellikleri de vardır. Ses bilgisi bakımından en önemli benzerlik olarak kelime başında Kuzey-Batı grubundaki

1928 yılına kadar Arap alfabesini kullanan Kumuk Türkleri, bu tarihte Latin harfleri esas alınarak hazırlanan yeni bir alfabe kabul ettiler. 1938'de ise onlara diğer Sovyet cumhuriyetlerinde olduğu gibi Kiril esaslı bir alfabe kabul ettirildi. Hâlen kullanılmakta olan bu alfabe, Kiril esaslı alfabeler içerisinde en kullanışsız ve karmaşık olanlardandır. Bu konuda bir fikir vermek gerekirse

 

 
   
Şu Ana KaDar 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol