Tuqßa DiNç
İyi EğLenceLer  
  Ana Sayfa
  İletişim
  Kumuk TürkLeri
  KumukLarın DiL Ve Edebiyatı
  KumukLarın ALfabesi
  KumukLarın DinLeri
  Kumuk MüzikLeri
  Kumuk MuhacirLeri
  KumukLarın HaLk Hareketi: TengLik
  KumukLarın YemekLeri
  Kumuk Tarihinin KronoLojik Sırası
  KumukLarın Arması ve Haritası
  TÜRK DÜNYASI
  ALtay TürkLeri
  Başkurt TürkLeri
  Çuvaş TürkLeri
  Kırgız TürkLeri
  Nogay TürkLeri
  Özbek TürkLeri
  Tuva TürkLeri
  Türkmen TürkLeri
  Yeni Uygur TürkLeri
  Hakas TürkLeri
  Kırım TürkLeri
  ALfabeLer
  Site Sahibi Hakkında BiLgi
Kırgız TürkLeri
Kırgızlar, Türk tarihinin bilinen en eski kavimlerinden biridir. VI. yüzyılın sonlarına ait Çin kaynakları, Çin, Yunan, Köktürk, Arap, Çağatay, Acem ve Moğol kaynaklarında adı geçen Kırgızları, Hakas adıyla kaydetmiştir. Bu kaynaklarda Kırgızlar, uzun boylu, sarı saçlı, al yanaklı, mavi gözlü ve oldukça medenî bir kavim olarak vasıflandırılmış ve bu bilgi, İslâm kaynaklarınca da doğrulanmıştır (Ligeti 1925: 237; Arat 1977: 737-739; Pulleyblank 1990: 104).
Eski yurtları Yenisey ve Altay Dağları olmakla birlikte Kırgızlar, daha sonraki dönemlerde Aral Gölü ve Hazar Denizinin kuzeyindeki bozkırlar ile Tanrı Dağlarına kadar yayılmışlardır (Arat 1977: 737; İnan 1987a: 39). Orhun yazıtlarında yukarı Yenisey’de, Kem ve Kemçik bölgesinde Kögmen dağlarının kuzeyinde (bugünkü Tannu-ola) oturan bir kavim olarak vasıflandırılan Kırgızlar, 758 yılında Köktürklerin yerine geçen Uygurların hâkimiyetine girerler. 840 yılında ise Uygurları yenilgiye uğratarak Ötüken’e yerleşirler ve bir devlet kurarlar. Bu devlet, 924 yılında Kara Hıtaylar tarafından ortadan kaldırılır. XIII. yüzyılda Orta Asya’nın Moğollar tarafından istilâsı sırasında Tannu-ola’nın kuzeyinde yaşayan Kırgız Türkleri bu devlete katılmışlardır (Arat 1977: 737; İnan 1987a: 40).
Kırgızların Yenisey bölgesinden Tanrı Dağlarının eteklerine gelişleri konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte Rus ve Batılı bilginler, Kırgızların bu bölgeye XVI-XVII. yüzyıllarda gelmiş olduklarını ileri sürerler. Moğol İmparatorluğu döneminde Çağatay ulusuna katılan Kırgızlar, XVI-XVII. yüzyıllarda Kalmuk ve Moğollarla mücadele etmişler; XVIII. yüzyılda Türkistan’da teşekkül etmiş olan hanlıklara katılmışlardır. Hokand Hanlığı, Kırgızların liderliğinde büyük bir itibar kazanmıştır. Çin Devleti, Türkistan Türklerinin güçlenmesi üzerine bu yüzyılın ortalarında Doğu Türkistan’ı, sonra da İli havzası ile Hokand Hanlığını yenilgiye uğratmıştır. XIX. yüzyılın ortalarında Hokand Hanlığını oluşturan Özbek, Kırgız, Kıpçak ve Kazak Türkleri birbirleriyle sürekli mücadele içinde olmuşlar; yöneticiler de otoriteyi sağlayamaz hâle gelmiştir. Hokand Hanlığındaki bu iç kargaşa sonucunda Türkistan şehirleri 1852 yılından itibaren Rusların eline geçmiştir (Saray 1996: 203-214). Kırgızlar, ilk işgalde benzerliklerinden dolayı Ruslar tarafından Kazak olarak adlandırılmış; Rus işgali, 1855 yılında Tanrı Dağlarına ulaşınca  gerçek Kırgızlar o zaman ortaya çıkmış ve Ruslar, bu Türk boyuna Kara Kırgız adını vermişlerdir. 1864 yılında Hokand’a bağlı Türkistan ve Evliya-ata kasabalarına iki sefer düzenlenmiş ve Çimkent’e kadar girilmiştir. Bu arada işgal edilen yerlerde “Türkistan Bölgesi” adı altında Orenburg’a bağlı bir Askerî Valilik oluşturulmuştur. Orenburg’dan sonra 1867’de Taşkent merkez olmak üzere oluşturulan Türkistan Genel Valiliğine Sır-derya, Fergana, Semerkand, Yedi-su ve Hazar-ötesi (Türkmenistan) bölgeleri dahil edilmiştir. 1873-1875 yıllarında Hokand Hanlığında iktidar mücadeleleri devam ederken Kırgızlar, Ruslara karşı ayaklanmış ve bu hareket yenilgiyle sonuçlanmıştır. 1875 yılında Hokand Hanı ile yapılan bir antlaşma üzerine Namangan ve Sır-deryadan Narın ırmağına kadar olan bölge, Rusların eline geçmiştir. Aynı yıllarda Hokand kuvvetleri Andican’da Rusların üzerine yürümüş ve başarısız olmuşlardır. Hokand kuvvetlerini yöneten Atçabaşı, Asaka’da yenilgiye uğradıktan sonra Sibirya’ya sürülmüştür. 1876 yılında Hokand Hanlığı  “Fergana Bölgesi” adı altında Türkistan Genel Valiliğine bağlanmış ve nihayet Hokand, Rusların eline geçmiştir. (Saray 1996: 219-225). 1916 yılında Kırgızların Ruslara karşı ayaklanması sonucunda binlerce aile Çin’e göç etmiş  ve yüzlerce insan ölmüştür (İnan 1987a: 40; Saray 1996: 237-338). Bu kanlı isyan, Kırgız edebiyatına da yansımış; ünlü şair, Aalı Tokombayev’in Kanduu Cıldar adlı manzum romanında 1916 yılındaki tarihî kırgın bütün gerçekliğiyle dile getirilmiştir. Verdiği mesajlardan dolayı eser, 1950’de yasaklanmış; 1962’de Taŋ Aldında adıyla tekrar yayımlanmıştır (Artıkbayev 1982: 269; Kasapoğlu Çengel  1998: 389).
1918’de Ruslar, bütün Türkistan’ı Türkistan Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı altında birleştirmişler. 1926 yılında Kırgızistan, Kırgızistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını almıştır (İnan 1987a: 41). Sovyet döneminden sonra Gorbaçev’in 1986’da yönetime gelmesiyle başlayan açıklık (glasnost) ve yeniden yapılanma (perestroyka)  hareketi sonucunda Kırgızistan Cumhuriyeti 31 Ağustos 1991 günü bağımsızlığını kazanmıştır.
Bugün Doğu Türkistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Afganistan ve Doğu Hindistan’da  iki milyonu aşkın Kırgızın yaşadığı kaydedilmektedir (Saray 1996: 189). Afgan Pamir Kırgızları, Kırgız halkının en batıdaki koludur. İlk oturma yerleri Yukarı Asya’da Abakan-Minusinsk vadisidir. Sürekli göçün karışık akışıyla itilen Teyit kabilesi, XVIII. yüzyılda Alay bölgesine yerleşmiştir. Hokand Hanının haksız vergilerinden kaçmak için bu göçebe çobanlar, sonraki yüzyılda Pamir’e gelmeye başlamışlar ve XX. yüzyılın ilk yarısında buraya yerleşmişlerdir. Bölgedeki İngiliz-Rus rekabeti, 1895 yılında Pamir’in Afganistan, Rusya ve Çin arasında paylaşılmasına sebep olmuştur (Dor, 1998: 352). Komünistleri iktidara getiren ve Afgan Demokratik Cumhuriyeti olarak adlandırılan ülkedeki 27 Nisan 1978 tarihli darbe, Kırgızları oldukça kaygılandırmış; Sovyetlerden kaçarak Pakistan’a sığınmışlardır. Büyük bir bölümü Tacikistan ve Kırgızistan, daha küçük bir bölümü ise Çin ve Afganistan’da kalan ve dağlık bir bölge olan Pamir’de yaşayan Kırgız Türkleri, dört yıl süren Pakistan macerasından sonra 3 Ağustos 1982 günü Türkiye’ye yerleşmişlerdir (Dor 1998: 348; Pekacar 1997: 1299). Hacı Rahmankul liderliğinde Türkiye’ye gelen Afgan Kırgızlarının en kalabalık grubu şu anda Van’ın Erciş İlçesine bağlı Ulu Pamir köyünde yaşamlarını sürdürmektedirler.
 
   
Şu Ana KaDar 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol